Top Menu

20 Mayıs 2024 Pazartesi 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
GERÇEKTE AÇILIM İSTEYEN KİM
 
eyupo
 
 
 
 
 
 
24 Ağustos 2009
GERÇEKTE AÇILIM İSTEYEN KİM

Yüreği vatan sevgisiyle dolu, Atatürk'e ve cumhuriyete gönül vermişler susuyor... Aydınlar, laik demokratlar susuyor... Ülke için her zaman canımı ve kanımı vermeye hazırım diye orada burada konuşanlar susuyor...Çünkü korkuyorlar.Toplum üzerinde bir baskı,bir korku oluşturuldu.Yazarsam, söylersem, konuşursam başıma bir iş gelir,diye bir endişe var toplumun her kesiminde.İşte ondan ötürü meydan birine kaldı.İşte ondan ötürü bu güzelim vatan ve ülke akibetini bekler duruma geldi..Herkesi korkuttular... Susturdular.. Pasifize ettiler.Şimdi ne olacak?Ne olacağını bekleyip göreceğiz...Neyi ve nasıl darbeleyecekler, bilmek, öğrenmek, gerekirse "vay canına" demek istiyoruz ama, bir türlü kim darbeci, kim suçlu bilmiyoruz ve öğrenemiyoruz.Bilmemizi ve öğrenmemizi istemiyorlar.Bilmek ve istemek hakkımız olmaz mı? Atatürkçü olduğumuz, cumhuriyete gönül verdiğimiz, laik demokrat yapıyı benimsediğimiz de biliyoruzki "vatan haini" olacağız...Kim bilir belki de Türküm" diye onurlanmamız suç olur ne dersiniz.? Yoksa "Ne mutlu Türküm diyene" diye coşmamız mı? Suç sayılacak diye korkar olduk.Bazen soruyorum kendime.Neyimi? Biz bu güzel vatanı susmak, içinmi sevdik!? Peki o zaman Sağlam teslim aldığımız bir cumhuriyeti yani emaneti bizden sonrakilere paramparça bıraktığımızda milyonlarca Çanakkale kahramanları ve kurtuluş savaşı kahramanları ebedi alemde bizden hesap sormayacaklarmı?

Tam birşeyler yoluna girdi artık her şey ortaya çıkacak ve herkes rahatlayacak derken karşımıza Sevr'i çıkarıyorlar ve kelime oyunu yapıp adına demokratik açılım koyuyorlar.İçeriğine bakmaya çalıştığımızda boş bir kutu ile karşılaşıyoruz.Çünkü adı var devamı yok Açılım nedir?İçeriğinde neler vardır bilen yok ki destek olalım.Belirsilik sarmış yurdun dört bir yanını? Herkesin kafasında tek soru var ACABAMI?Korku kaplıyor ulusal birliğe ve bütünlüğe gönül vermiş,ulusal sınırlar içinde vatanın bölünmez bütünlüğüne kendini adamış milyonları,bir karamsarlık içinde herkles,ama susuyor soramıyor çünkü korkuyor...Sessizce yok olup gitmekten.Kime sorsam açılan biz değiliz yani Türkler açılmıyor,kürtler açılmıyor çünkü Misaki milli sınırlar içinde herkes türktür.diyor.Düşünüyorum o zaman Peki açılan kim? Sonra şu cümle çıkıyor ağzımdan; Amerika açılıyor. Emperyalizm mazlum milletler aleyhine açılıyor.Açılırken, soyguncu sermayeyi, ajanları, yabancı parası ile siyaset yapan sivil toplum örgütlerini kullanıyor.Tıpkı, Osmanlı'nın son günlerindeki Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Teali İslam Cemiyeti ve İngiliz Muhipler Cemiyeti gibi.Bu kuruluşların bugün ki eşdeğerlerini hemen sunayım.İngiliz Muhipler Cemiyetinin karşılığı; Türk Amerikan Dernekleri, Conrad Adenaur Vakfı, Frederik Elbert Vakıfları gibi kuruluşlarıdır.Teali İslam Cemiyetinin bugün ki eşdeğeri; Fethullah Gülen Cemaatidir.Hürriyet ve İtilaf Fırkasının bugün ki eşdeğerini söylemeye gerek var mı?......'nin kendisidir.Bir de askerlerden kurulu Nigehban Cemiyet-i Askeriyesi vardı. Bu cemiyet emekli askerlerden kurulu idi. Görevi Anadolu'da mücadeleyi yürüten Milli Mücadeleyi başarısız kılmak için istihbarat toplamak, isyanlar çıkartmaktı. İngiliz Muhipler Cemiyetinden aldıkları İngiliz altınları ile İstanbul'da keyif yapmaktı.Nigehban Cemiyet-i Askeriyesi topladığı istihbaratı İngiliz Muhipler cemiyetine veriyordu. Sait Molla ve Rahip Robert Flew bu istihbaratları değerlendiriyordu.Tıpkı bugün, .....i Hocanın .....'ye yaptığı yardımlar gibi.Niye diğer Genelkurmay Başkanları medyada çarşaf röportajlar yapmazlar da bu yapar?...... ne zaman zora düşse,..... gazetelerde boy gösterir. Görevini yapar.Kimin adına görev yaptığını söylemeye gerek var mı?Nasıl ki, Bir Mart Teskeresi daha Meclisten geçmeden, Amerikan askerini Türkiye'ye geçirdiyse, şimdi de ABD adına ne gerekiyorsa onu yapıyor.Türkiye'nin adını tartışmaya açıyor. Aklı ancak buna yettiği için, en sonuncudan başlıyor.

Değerli arkadaşlar,yaşadığımız Yoğun Propaganda Sürecidir.Bu süreç iki unsurdan oluşur. Karşı çıkanları, demokrasiye karşı olarak tanımlamak. Kendilerini de "kanı durduran, insanlık ve demokrasi yanlısı" göstermek.Çözüm sözcüğünün gücünden yararlanmak için yapılan yoğun propaganda süreci henüz tamamlanmadı.yakın bir gelecekte bu süreci tamamlamış olacaklar.Asıl zorluk bundan sonra başlayacaktır.Büyük Ortadoğu Projesinin Haritasını milli birlik ve beraberlikten yana olanların yani Ulusal bütünlüğe inananların önüne koyacaklar ve devamında Lozanı tanımadıklarını dile getireceklerdir.Bunu kim isteyebilir diye soranımız olabilir.Lozanın altına imza atmayan Amerika.Çünkü Amerika Türkiye'yi bölüp parçalara ayıran Sevr anlaşmasına imza koyan bir ülke sıfatı ile büyük ortadoğu projesi adı altında Sevr anlaşmasının hayata geçirilmesi çalışması yapmaktadır.Kuzey Irak'ta bulunan Musul ve Kerkük vilayetlerinin Türkiye'ye bağlanması çaışması hızla sürdürülmektedir.Bu da planın en önemli halkasıdır.Musul ve Kerkük Türkiye'ye bağlandıktan hemen sonra,Amerika bu anlaşmanın son bulduğunu ilan edecektir.tüm dünya'ya.Fazla değil kısa bir süre sonra Musul ve Kerkük ile birlikte Doğu ve Güneydoğu illerini içine alan bir Kürt Devletinin ilan edilmeyeceğinin garantisini kim verebilir?
Türkiye için bölünme sıradan bir korku ve bir paranoya değildir... Yaklaşan bir gerçekliktir.Ve bunun kanaatimce bu günkü adı Demokratik kürt açılımıdır.Devamında da bunun bir bölünme ve parçalanma açılımı olduğunu üzüntü içinde izleyeceğiz.

Eyüp ÖZTÜRK




Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : eyupo        Tarih : 24 Ağustos 2009        Hit : 7823

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim